Başrolünde Jack Nicholson'un oynadığı Gukuk Kuşu adlı filmde
işlediği suçlardan dolayı hapishaneye girmek yerine akıl hastası rolü yaparak psikiyatri
kliniğine yatırılan Mc Murphyn'in hikâyesi anlatılıyor. Murphyn'in diğer akıl
hastalarıyla olan ilişkileri üzerinden hoş bir sistem eleştirisi yapılıyor. Filmde
onların kırılgan yapılarını yok etmek ve hekimler tarafından uygulanan kötü
muamelelerin önüne geçilmesi için uğraşan Murphyyi bu amaçlarına uğraşmakta
güçlük çekerken görüyoruz. Ama diğer hastaların baskıdan kaynaklı korkak davranışları
Murphyi hiçbir zaman yıldırmıyor ve arkadaşlarının hayattan zevk almasını zor
da olsa başarıyor. Otoriter yönetimleriyle ön plana çıkan hastane yöneticileri
de Murphyi durdurmak için ellerinden geleni yaparlar.

McMurphy gerçek bir deli olmadığı ve ortama ayak
uyduramayacağını düşündüğü için kafasında tasarladığı farklı fikirlerle kaçma
planları yapmaya çalışır. Bu sırada aykırı fikirleri, düzeni değiştirme çabası
ve diğer hastalarla olan diyaloğu yüzünden oradaki hemşirelerle de sorun yaşar.
Tüm bunlara rağmen zaman geçtikçe hastaneden arkadaşlar edinir ve fikirleriyle
çevresindekileri de etkiler. Fakat Mc Murphy’nin bu azmi tabii ki cezasız
kalmaz ve hastane yönetimi tarafından çeşitli cezalara maruz kalır. Arkadaşlarıyla
kurduğu olumlu ilişkiler bunlardan sonra örgütlenmeye ve hemşirelere karşı bir
isyana dönüşür. Hemşireler daha önce hastalar tarafından hiç görülmemiş
hareketler karşısında ne yapacaklarını şaşırırlar. Kurdukları baskıcı düzene
karşı yapılan bu pasif isyan onları çok zorladığı gibi rahatlarının bozulmasına
da neden olur.
İzlerken hemşirelere (sisteme) karşı öfke duyarken Murphey’e
ise sempati duymanız gayet olası. Senaryonun işlenişi ve başta Jack Nicholson
olmak üzere oyunculukların kusursuzluğu bunda en büyük etken. Kitap uyarlaması
olmasına rağmen barındırdığı yoğun hissiyatları sinemaya çok iyi aktarmış.
Hatta uyarlama filmler arasında, uyarlatıldığı kitaplardan daha iyi olan nadir
filmlerden olduğunu söylemek pek yanlış olmaz. Kısacası verilen mesajlar, yapılan
eleştiriler, oyunculuklar ve filmin vurucu finali filmin başyapıt olmasını
sağlayan etkenler olduğunu söyleyebiliriz.
Yorumlar
Yorum Gönder